Bazı takımlar vardır, sadece sahada değil, yüreklerde de iz bırakır. Filenin Sultanları tam da böyle bir takım… Her yaz bizlere tarifsiz bir heyecan yaşatıyor, her top alışlarında binlerce yüreği aynı anda sarsıyorlar. İşte o takım, bir kez daha sahneye çıktı ve yine kitleleri peşinden sürüklüyor.
Kadın Voleybol Milli Takımımız, uluslararası başarılarıyla artık sadece bir spor takımı değil, adeta bir ulusal gurur haline geldi. Dünya voleybolunun en önemli organizasyonlarından biri olan Milletler Ligi'nde, Çin ayağında fırtına gibi estiler. Fransa ve Tayland gibi ekipler karşısında set bile vermeden geçen Milli Takımımız, Polonya ve Çin gibi güçlü rakiplere karşı ise adeta ders niteliğinde bir oyun ortaya koydu.
Bu başarıda dikkat çeken en önemli unsurlardan biri, takımın yenilenmiş kadrosuna rağmen sahadaki uyumu ve savunmadaki mükemmel organizasyonuydu. Uzun pasörümüzün blok katkısı da oyun dengesini lehimize çevirmede önemli rol oynadı. Kısacası, karşımızda artık sadece yetenekli değil, aynı zamanda olgunlaşmış, ne yaptığını bilen bir takım var.
Şimdi gözler İstanbul’da... Milletler Ligi'nin ikinci haftası bu kez bizim ev sahipliğimizde oynanacak. Rakipler Dominik, Kanada, Güney Kore ve Brezilya. Hiçbiri kolay lokma değil ama bu takım, her zorluğun üstesinden gelebileceğini daha önce defalarca gösterdi.
Voleybol, bu yaz bir kez daha ekran başında ve tribünlerde en çok keyif aldığımız branş oldu. Kadınlarımız sahada, bizler ise tribünlerde ve evlerimizde, aynı inançla mücadele ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bu takım sadece bir oyun oynamıyor; bir hayali, bir milletin ortak sevincini taşıyor.
Filenin Sultanları’na yürekten başarılar diliyorum. Sahada bıraktıkları her ter damlası, bu ülkenin umudu oluyor. Ve biz, sonuna kadar onların yanındayız.