İtalya Ligi Serie A1 takımlarından Savino Del Bene Scandicci’nin tecrübeli pasörü Maja Ognjenović, Meridian Sports’a özel açıklamalar yaptı.VakıfBank’ın kazanma mentalitesi hakkında Maja Ognjenović:‘’VakıfBank, VakıfBank olarak bu sezona kadar zaten yeterince şey gösterdi. Başından itibaren izleyen herkes, bu sezonki VakıfBank’ın önceki VakıfBank ile aynı olmadığını biliyor. Oyuncu kadrosu farklı; Zehra, Cansu ve Ayça dışında. Formları her maçla birlikte arttı. Sezonun başında kimse onlara fazla umut bağlamıyordu, Fenerbahçe ve Eczacıbaşı'nın yanında... Ama VakıfBank, Giovanni, kulübün gücü sahip oldukları ve besledikleri o kazanan mentalitesi – daha önemli olan şey işte bu. Ben bunu biliyordum, buna inanıyordum… Fenerbahçe ile oynadıklarında arkadaşlarım bana "Kim yarı finale çıkar?" diye sorduklarında onlara inandım. Takımdaki kızlar bana baktılar: "Hadi ama, abartma." Ben o durumu milli takımda yaşadım. Bir takımda kazanma mentalitesi olduğunda, bu nadirdir… Öte yandan zorludur, kazanma isteği asla azalmaz. Bu bir takımı her zaman harika yapan şeydir.Onlar gençler, ama çok genç olmalarına rağmen nasıl kazanılacağını öğrendiler. Giovanni gibi bir teknik direktörle, o motivasyon kaynağı ve harikalar yaratıyor… Bütün bunların uyum içinde bir araya geldiğini gördüm. Fenerbahçe’de ise eksik olan şeyler olduğu görülüyordu. Bu sezon Vakıf’ı dikkatle takip ettim. Şimdi Türkiye Ligi finalinde gösterdikleri şeyler… Ne diyebilirim ki? Kim bahis yapabilirdi ki Vakıf’ın Fenerbahçe’yi yeneceğine? Neredeyse onları aşağılayacaklardı.’’Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finalleri’nin İstanbul’da oynanacak olması hakkında Maja Ognjenović:‘’Ah evet... İstanbul’da oynanacak olması çok hoşuma gidiyor. Sabırsızlanıyorum çünkü İstanbul en uzun süre oynadığım şehir. Daha önce Ülker Arena’da hiç oynama fırsatım olmadı, sadece basketbol izlemeye gitmiştim. O arena gerçekten etkileyici. Sabırsızlanıyorum, özellikle de 15.000 ya da 20.000 kişinin orada olacağını bildiğim için. Eminim Türkler bu turnuvayı hakettiği şekilde organize edeceklerdir. Geçmiş yıllardaki finallerde –ister süper final olsun ister final four– taraftarlar vardı, ama bu kez ilk kez bu tür bir turnuva için arenanın tamamen dolu olacağına inanıyorum. Avrupa Şampiyonası veya Dünya Şampiyonası gibi değil, tam anlamıyla Şampiyonlar Ligi Final Four'u için.’’İki defa Şampiyonlar Ligi finali kaybetmesi ve yeniden dörtlü finallerde mücadele edecek olması hakkında Maja Ognjenović:‘’İki kez finali kaybettikten sonra: "Asla Şampiyonlar Ligi'ni kazanamayacağım ve bu kadar." demiştim. Ama o an bir daha Final Four'da oynayamayı hiç beklemiyordum. Şimdi bu sözlerimden çoktan vazgeçtim. Yeni bir fırsat doğduğunda tabii ki inanırsınız. Sportif açıdan elimden gelenin en iyisini yapacağım ve sonra bunun yetip yetmeyeceğini göreceğiz.’’Imoco Conegliano hakkında Maja Ognjenović:‘’Conegliano, dünyanın en iyi 2-3 takımı arasında yer alan bir takım. Resmi olarak Dünya Şampiyonu oldular ama Vakıfbank veya Fenerbahçe'den de bahsetmeden geçemiyorum. Onları da en iyiler arasına koyarım.Conegliano’yu izlerken şöyle düşünüyorum: Keşke böyle oynayan bir takımda olsam. Saha içinde her şey adeta bir şarkı gibi akıyor. Her şey kolay görünüyor, oyuncular işlerini büyük bir rahatlıkla yapıyor. Böyle olduğunda, elbette bu özgüvenle de ilgili, oynarken keyif aldıklarını da görebiliyorsunuz.İnsanlar onları izlerken şöyle düşünüyor: "Voleybol böyle oynanır, ne kadar da kolay görünüyor." Ancak gerçekte performansında dalgalanma yaşamayan ve favori olduğu maçlarda bile set kaybetmeyen tek takım onlar. Gerçekten her şey en iyisiyle, mükemmel bir şekilde işliyor.’’Bu yıl milli takımda olup olmayacağı hakkında Maja Ognjenović:‘’Zoran Terzić ile iki ya da üç kez konuştum. Bana orada olup yardımcı olmamın ve katkı sağlamamın değerli olacağını söyledi… Bu her zaman duyulması harika bir şey. Bu kadar uzun süredir oynuyorum, devam ediyorum, seviyorum ama milli takımda bir yıl daha geçirmenin fazla olacağı hissine kapıldım. Bu işin sonunun geldiğini ve kendime zaman ayırmam gerektiğini hissettim. Yine de sonrasında Dünya Şampiyonası'nda oynama ihtimalim olabilir çünkü dinlenmek için yeterince zaman var… Bilmiyorum. Terza ile bir görüşme daha yapmak için hâlâ zaman var. Kararımı değiştirmedim... Ancak milli takım konusu açıldığında, otomatik olarak büyük bir istek ve motivasyon duyuyorum, hayır diyemiyorum ve aslında hayır demem gerekiyor… İşte bu beni kararsız bırakıyor. Evde ve spor hayatında aldığım terbiye, milli takımı öylece reddetmeme izin vermiyor. Bakalım, göreceğiz.’’ dedi.
